Bilinçaltımız, hayatımızın perde arkasında sürekli çalışan, bizi şekillendiren ve yönlendiren gizli bir kuvvettir. Peki, bu gizemli yapı ne zaman oluşmaya başlar? İnanılmaz ama gerçek, bilinçaltımız biz daha dünyaya gözlerimizi açmadan, annemizin karnındayken şekillenmeye başlar.
Anne karnında geçirdiğimiz dokuz ay, sadece fiziksel büyümemize tanık olmaz; ruhumuzun, karakterimizin temelleri de bu dönemde atılır. Annesinin yaşadığı her duygu, hissettiği her stres veya mutluluk, bebeğin dünyayı algılama biçimini etkiler. Annenin kulağına fısıldanan her kelime, hissedilen her sevinç veya üzüntü, bebeğin bilinçaltında izler bırakır.
Bu erken etkileşimler, bilinçaltımızın kütüphanesini oluşturur. 8 yaşına kadar ise bilinçaltımız, etrafında olup biten her şeyi adeta bir video kamera gibi kaydeder. Bu yaşlarda çocuklar, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edecek kapasitede değillerdir. Onlar için öğrenilen her şey, tartışmasız bir gerçektir. İdrak edemedikleri için, onlara yüklenen bilgiler, birer gerçek olarak bilinçaltlarında yer edinir.
Bu süreçte bilinçaltımıza kazınan her bilgi, daha sonraki hayatımızın yönünü belirler. Çünkü bilinçaltımız, hayatımızın %95’ini kontrol eder ve bu erken yaşlarda kaydedilen “gerçekler” gelecekteki davranışlarımızı, inançlarımızı ve duygusal tepkilerimizi şekillendirir. Dolayısıyla, bilinçaltımız, hayatımızı şekillendiren ve yönlendiren bir kurgunun temel taşlarını döşer.